
Sözleşmeler, taraflar arasında hukuki bağlayıcılığı olan ve karşılıklı hak ve yükümlülükler doğuran anlaşmalardır. Bir sözleşmenin geçerli olabilmesi için belirli zorunlu şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu şartlar, sözleşmenin taraflarının ehliyetinden irade beyanına, konunun belirlenen hukuka uygunluğuna kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır.
Sözleşme taraflarının ehliyeti, sözleşmenin geçerliliği açısından kritik öneme sahiptir. Gerçek kişilerde ehliyet, kişinin medeni haklarını kullanma yeteneğini ifade eder. Tam ehliyetli kişiler, akıl sağlığı yerinde olan ve reşit (18 yaşını doldurmuş) bireylerdir. Ehliyetsiz kişilerin yaptığı sözleşmeler hukuken geçersizdir.
Tüzel kişilerde ehliyet, tüzel kişiyi temsil etme yetkisine sahip kişilerin bu yetkilerini kullanmalarını gerektirir. Tüzel kişilerin sözleşme yapma yetkisi, kanunlar ve tüzel kişilik statüsünde belirtilen temsil ve imza yetkilerine dayanır. Temsilcinin yetkisi dışında yapılan sözleşmeler geçersiz sayılmaktadır.
İrade beyanı, tarafların sözleşme yapma konusundaki iradelerini açık ve anlaşılır bir şekilde ifade etmeleridir. İrade beyanı; yazılı, sözlü veya zımni (örtülü) olabilir. Tarafların irade beyanları, sözleşmenin konusuna ve şartlarına ilişkin açık bir anlaşma sağlamalıdır.
Sözleşme konusu, belirli veya belirlenebilir olmalıdır. Konunun belirli olması, sözleşmenin konusunun açıkça tanımlanmış olmasını ifade eder. Belirlenebilir olması ise sözleşme konusu üzerinde anlaşma sağlanabilir nitelikte olmasını gerektirir. Belirli ve belirlenebilir olmayan konular, sözleşmenin geçersizliğine yol açmaktadır.
Sözleşmenin konusu, hukuken ve fiilen mümkün olmalıdır. Hukuken mümkün olması, sözleşme konusunun yasalar tarafından yasaklanmamış olmasını ifade eder. Fiilen mümkün olması ise, sözleşmenin konusunun gerçekleştirilebilir olmasını gerektirir. İmkânsız konulara ilişkin sözleşmeler hukuken geçersizdir.
Sözleşmenin konusu ve şartları hukuka uygun olmalıdır. Hukuka aykırı sözleşmeler, kanunlar tarafından yasaklanmış olan konuları içeren sözleşmelerdir. Örneğin, suç teşkil eden fiilleri içeren sözleşmeler hukuka aykırı ve geçersizdir.
Sözleşmeler, genel ahlak kurallarına uygun olmalıdır. Ahlaka aykırı sözleşmeler, toplumsal değer ve normlara aykırı olan konuları içerir. Bu tür sözleşmeler, hukuken geçersiz sayılır. Örneğin, ahlaka aykırı hizmetlerin yerine getirilmesini içeren sözleşmeler kabul edilemez.
Bazı sözleşmelerin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde yapılması gerekmektedir. Yazılı şekil şartı, tarafların iradelerinin açıkça belirlenmesini ve ispat kolaylığı sağlamayı amaçlar. Örneğin, gayrimenkul satış sözleşmeleri yazılı şekilde yapılmalıdır.
Bazı sözleşmeler, resmi şekil şartına tabi olup noter huzurunda düzenlenmeli veya belirli bir sicile tescil edilmelidir. Resmi şekil ve tescil şartı, sözleşmenin geçerliliğini ve tarafların haklarının korunmasını sağlar. Örneğin, ipotek sözleşmeleri resmi şekilde yapılmalı ve tapu siciline tescil edilmelidir.
Sözleşmenin geçerli olabilmesi için tarafların karşılıklı ve serbest iradeleri ile rıza göstermeleri gerekmektedir. Taraflar, sözleşmenin konusunu ve şartlarını özgür iradeleri ile kabul etmelidir. Zorla veya baskı altında yapılan sözleşmeler geçersiz sayılır.
Sözleşmenin kurulabilmesi için bir tarafın teklifte bulunması ve diğer tarafın bu teklifi kabul etmesi gerekmektedir. Teklif ve kabul, sözleşmenin konusunu ve şartlarını netleştirir. Tarafların iradelerinin uyuşması, sözleşmenin kurulmasını sağlar.
Sözleşmenin geçerli olabilmesi için belirli zorunlu şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Tarafların ehliyeti, irade beyanı, konunun belirli ve mümkün olması, hukuka ve ahlaka uygunluk, şekil şartları ve karşılıklı rıza, sözleşmenin geçerliliğini sağlayan temel unsurlardır. Bu şartların yerine getirilmesi, sözleşmenin hukuki bağlayıcılığını ve taraflar arasındaki anlaşmazlıkların önlenmesini sağlar. Sözleşme hazırlarken bu temel prensiplere dikkat edilmesi, taraflar arasında güven ve iş birliğini artırır.